Antalya’nın 80 km kadar doğusunda bulunan ve 1329da kurulan Manavgat ilçesi, Manavgat Çayı (Melas’ın) doğu ve batı yakasında yer almaktadır. 15. yüzyılda Osmanlı topraklarına katılan ve daha önce Melas (Karasu) adıyla anılan Manavgat ilçesi, 19. yy sonlarında Konya Vilayeti, Teke Sancağının Alaiye (Alanya) kazasına bağlı nahiye merkezi olan bir yerleşim yeri idi. Yüzölçümü 2.296 km2 dir.
Antalya’yı Mersin’e bağlayan ve yaz aylarında turizm açısından büyük önem taşıyan karayolunun geçtiği Manavgat kenti, Antalya ve Alanya’dan sonra ilin üçüncü büyük ilçe merkezidir. Kentin adının Manavgat Çayi ile bugünkü ilçe merkezi arasında, Pamfilya-Kilikya sınırında kurulan “Manaua” antik kentinden geldiği sanılmaktadır.
Evliya Çelebi, şimdiki Gündoğdu Köyü yakınlarında Sarısu civarında kaplan avlandığını ve bu çevrede Yörük denilen halkın oturduğunu anlatır.
Manavgat ilçesinin toprakları Antalya Ovası’nın yanı sıra alçak tepeler, yer yer Toroslar’dan inen akarsularla parçalanmış alanları, kuzeyinde yükselen Bati Toroslar’ın guney kesimlerini kapsar. İklim, tipik Akdeniz İklimidir. Doğal bitki örtüsü maki topluluklarıdır. Dağlık kesimlerde orman alanları vardır. İlçede yetişen başlıca ürünler pamuk, çeltik, susam ve buğdaydır. karpuzu ise çevrede çok ünlüdür.
Ünlü Krup fabrikaları müdürü 1940’lı yıllarda bu yöreyi gezerken, “Biz cenneti boşuna mukaddes topraklarda aramışız, aradığımız cennet burada imiş meğer” demiştir. Hakikaten Manavgat, yeşillikler içine gömülmüş bir cennet gibidir.
|